İki koçak bir meydana koşanda Ağzı gemli küheylan coşanda Gün batarken kan gövdeyi aşanda Titreşir yerle gök er sedasından
Cenk gününde döğüş olur can kokar Şehitlerden ılgıt ılgıt kan akar Muhanet de gelmiş duldadan bakar Utanmaz mı hançerinin taşından
Yükseklerde olan alçağa inmez Yiğit oğlu yiğit eşeğe binmez Arkasın çevirip yüzünü dönmez Yaralanır sıfatından döşünden
Köroğlu yum kılıç vurdum kalkana Muhannet de eksik olmaz bahana Koç yiğiti doğuramaz her ana Ödlek düşman korkar onun leşinden |